20. yüzyılın ikinci yarısın ortaya atılan bağlanma teorisi, insan yaşamı üzerinde çocukluk etkilerini üzerinde odaklanmıştır. Bu teoride, farklı bağlanma stillerinden söz edilir. Tek cümleyle özetlemek gerekirse bağlanma stili; bebeklik döneminde anneyle olan ilişkinin niteliği, şeklinde ifade edilebilir.
Burada söz edilen anne; baba veya başka bir bakım veren birinci derece yakın olabilir. Çocukların, ilk bağlanma öznesi annedir. Annenin vefatı veya bebekten ayrılması durumunda bağlanma öznesi de değişecektir. Bu durumda baba, anneanne veya babaanne gibi yakınlara bağlanma söz konusu olabilmektedir. Bağlanma türleri arasında anne bağının, en güçlü ve en önemli bağlanma olduğu söylenebilir. Annesi olmayan çocuklar, başka bir özneyle güvenli bir bağ kursa bile annenin olmayışı etkisinin hayatında iz bırakması beklenir.
İnsan psikolojisi açısından bağlanma stilleri büyük önem haizdir. Her ne kadar bebeklik döneminde oluşan bir olgu olsa da ergenlik ve yetişkinlik yaşantılarında önemli rol üstlendiği söylenebilir. En yaygın olarak insanların hayır demekte zorlanması veya birine ‘deli gibi’ aşık olması gibi örüntüler, doğru olmayan bağlanma türlerinden ileri gelmektedir.
Bağlanma stillerinden söz edilince akla ilk olarak romantik ilişkiler gelir. Bu algı, yanlış değildir. Ancak bağlanma teorisine göre ilişkilerdeki bağlanma sorunlarının temelinde yine bebeklik bağlanmaları gelmektedir. Bu nedenle de bu konuyla ilgili danışılabilecek İzmir psikolog tavsiye ihtiyacı olması oldukça doğaldır. Bugün yaşadığımız sorunların bazıları 0-2 yaş döneminden gelen izlerin etkisi sonucu oluşabilir. Bu doğrultuda psikolojik destek alınarak istenmeyen bağlanma türlerinin olumsuz etkileri en aza indirilebilir.
Bağlanma Stilleri Nelerdir?
Ruhsal açıdan sağlıklı bir yetişkinlik yaşamı ve güçlü bir egoya sahip olabilmek için bağlanma stillerinin önemi büyüktür. Bu nedenle de bağlanma stilleri nelerdir, hangi bağlanma stili doğrusudur gibi soruların yanıtlanması gerekir. 4 farklı bağlanma stilinden söz etmek mümkündür. Bunlar:
- Güvenli bağlanma
- Kaygılı bağlanma
- Korkulu veya kaçıngan bağlanma
- Dağınık bağlanma
Güvenli Bağlanma: Psikolojik gelişim açısından arzu edilen bağlanma türüdür. Anne ile çocuk arasında güvene dayalı bir ilişki kurulur. Bu ilişkide korku, yalan ihtiyacı, özgüvensizlik gibi durumlar yer almaz. Çocuk sınırlarını bilerek anneye güvenir. Bu güvenin arkasında bağımlılık değil, bağlanma söz konusudur.
Kaygılı Bağlanma: Tutarsız çocuk yetiştirme tarzının sonucu geliştiği söylenebilir. Annenin tutarsız davranışları çocuğun kaygılanmasına yol açar. Ayrıca anne-baba arasındaki çatışma da kaygılı bağlanmaya neden olabilmektedir. Bu şekilde yetiştirilen çocukların yetişkinlik yaşamında özgüven eksikliği ve onaylanma ihtiyacı kaygıları yaşadığı düşünülür.
Korkulu veya Kaçıngan Bağlanma: Farklı kaynaklarda iki farklı ismi de görmek mümkündür. İngilizce “avoidant” kelimesiyle ifade edilir. Annenin çocuğu ihmal ettiği yetiştirme tarzının bir sonucu olarak ortaya çıkar. Bu eksikilği yoğun yaşayan bebekler, büyüdüklerinde de insanlarla yakın ilişki kurmaya çekinir bir yapıda bürünürler. Bu, bir tür savunma mekanizması olarak değerlendirilir. Çünkü birey, bebekken en çok sevdiği varlık olan annesinden beklediği ilgi ve sevgiyi görememiştir.
Dağınık Bağlanma: Kimi kaynaklar 3 farklı bağlanma türünden söz ederken son yıllarda dağınık bağlanma da bağlanma türleri arasında sayılır. İngilizce kaynaklarda “disorganised” kelimesiyle yer verilir. Bu sebeple de dağınık, düzensiz veya karmaşık gibi isimlerle anılabilir. Yine tutarsız ebeveyn tutumları bu bağlanma türünde önemli rol üstlenir. Ancak bunun ötesinde çocuğun ihmali veya istismarı söz konusu olabilmektedir. Çocuğun kişilik gelişiminde önemli aksaklıklar meydana gelir.
Bağlanma teorisine göre sıralanan bağlanma türlerinin tüm bireyler için geçerli olduğu söylenebilir. Güvenli bağlanamayan kişilerin ise yetişkinlik yaşamında psikolojik destek alması gerektiği ifade edilir. Bu durumda İzmir en iyi psikolog veya psikiyatristi kimdir gibi araştırmaların ön plana çıkması beklenir. Profesyonel bir psikolojik destek sayesinde güvenli bağlanamayan kişilerin yaşadığı olumsuzluklar minimize edilebilir.