Tıkanırcasına yeme bozukluğu kişinin yemek sırasında kontrolünü kaybetmesi ve gerekenden çok fazla yemesidir. Yeme bozukluğu hastalıkları arasında yer alır ve bir psikolog İzmir tarafından destek alınması gerekir. Bu hastalığı bulimiya nevroza hastalığından ayıran ise kişinin çok yemenin ardından kusmaması, egzersiz yapmamasıdır. Bu kişiler genellikle obezdirler ve aşırı kilo alma eğilimleri bulunur. Stresli hayatı olan kişiler, kaygı sorunları ve bazı durumlarda yaşanan büyük üzüntüler kişinin aşırı yemek yeme isteği duymasına neden olur. Aşırı yemek yemeye hastalık tanısının koyulması için kişinin haftada en az bir kez tıkanırcasına yemek yiyor olması gerekir.
Çok fazla yemeği bir anda yemenin ardından kişi kendinde suçluluk hisseder. Bu kişiler daha çok depresif yapılıdırlar. Tıkanırcasına yeme bozukluğu tedavi edilmediği takdirde kişinin bedeninde pek çok hastalığın ortaya çıkması kaçınılmaz olur. Bundan dolayı bu tür hastalıkları olan kişilerin tedavilerine kısa sürede başlamaları gerekir. Hastalığın tedavisi ile kişi bu yemek yeme ataklarından kurtularak düzenli beslenmeye başlayabilir. Aynı zamanda aşırı yemek yemesine neden olan psikolojik sorunlarından kurtulabilir.
Tıkanırcasına Yeme Bozukluğu Nedir?
Yeme bozukluğu olarak kabul edilen psikolojik rahatsızlıklar arasında yer alır. Tıkanırcasına yeme bozukluğu nedir incelendiğinde obez kişilerin sık yaşadığı bir psikolojik rahatsızlık olduğu görülür. Kişide depresyon, anksiyete, stres travma sonrası stres bozukluğu gibi nedenler hastalığın çıkmasında görülebilir. Hastalığın tedavisinin yapılması çok önemlidir. Aksi takdirde kişinin yaşam kalitesi olumsuz etkilenir. Aşırı yemek yemekten dolayı suçluluk duyarak strese giren kişi stresini bastırmak için yine yemek yer. Bu bir kısır döngüye dönüşür ve sonucunda kişide şu hastalıklar görülür:
- Obezite
- Kalp damar hastalıkları
- Eklem hastalıkları
- Tip2 diyabet
- Yüksek kolesterol
- Solunum yolu hastalıkları
- Sindirim sistemi hastalıkları
- Yalnızlaşmak ve sosyal çevreden uzaklaşmak
- Uyku bozuklukları
Tıkanırcasına Yeme Bozukluğu Görülme Sıklığı
Tıkanırcasına yeme bozukluğu görülme sıklığı erkeklerde ve kadınlarda aynıdır. Tüm toplumda yaklaşık %2 oranında görülür. Tip2 diyabet, obezite hastalarında bu hastalığın çok daha fazla görüldüğü tespit edilmiştir. Türkiye’deki vakalar incelendiğinde hastalığın daha çok yüksek sosyoekonomik statüde olan kişilerde ortaya çıktığı görülür. Aşırı yemek yeme atağı geçiren kişilerin o an için doyma hisleri olmaz. Doymadıkları için de yemeye devam ederler. Yemek yiyerek yaşadıkları stres, kaygı ve travmalardan kurtulmaya çalışırlar.
Kişi ataklar geldiğinde doyma hissini kaybettiğinden artık rahatsızlık duyana kadar yemeye devam eder. Tek başına önemli bir sorun olmasının yanında ilerleyen zamanlarda kişinin farklı hastalıklar yaşamasına da neden olur. Bu hastalığı yaşayan kişiler çoğu zaman doktora gitmezler. Aşırı yemek yenmesi ile ortaya çıkan hastalıklar için doktora gidildiğinde teşhisi koyulur. Diğer yeme bozuklukları gibi psikolojik nedenlere dayanır. Bunun için de tedavisi psikolojik destek ile yapılması gerekir.
Tıkanırcasına Yeme Bozukluğu Teşhis ve Tedavisi
Tıkanırcasına yeme bozukluğu teşhis ve tedavisi sırasında kişinin üç aylık yemek yeme geçmişi göz önüne alınır. Bu süre boyunca haftada en az bir kez aşırı yemek yiyor olması gerekir. Doktor kişiye çeşitli sorular sorar ve aldığı cevaplara göre değerlendirir. Fiziki muayenenin yanında kan, idrar testleri de yapılabilir. Hastalığın tanısının koyulmasının ardından altında yatan neden araştırılır. Tedavi de buna göre programlanır.
Uzun süren bir tedavi programı kişinin hastalığının derecesine göre uygulanabilir. Tedavide psikoterapi ve ilaç bir arada kullanılır. Hasta aldığı terapiler ile depresyondan, stresten ve kaygı bozukluklarından kurtulur. Terapilerin yanında ilaçlar da tedavide önemlidir. Kullanılacak ilaçlar yaşanan psikolojik sorunlara göre seçilir. Kendinizde ya da çevrenizde tıkanırcasına yeme bozukluğu olduğundan endişe etmeniz halinde tedavi için İzmir psikolog tarafından destek almalısınız.